Miras Davaları Paylı Mülkiyet İzalei Şuyu Hisseli Gayrimenkul Satın Alma ve Riskleri

Miras yolu ile veya farklı işlemler sonucunda birden çok kişinin aynı malın mülkiyetine ortak olması durumları söz konusu olabilir. Taraflar arasında ortak mülkiyet konusunda anlaşmazlık olması halinde paydaşlardan birinin dava açması durumunda ortaklığın sona erdirilmesi durumu söz konusu olabilir. Bu dava İzale-i Şuyu ya da ortaklığın giderilmesi davası olarak isimlendirilir.

Bir mal varlığının mülkiyeti tek bir kişide olabileceği gibi birden çok kişide de olabilir. Mülkiyet hakkının birden fazla kişide olması halinde mülkiyet kavramı meydana gelir. Ortak mülkiyet üç farklı başlık altında incelenebilir.

  • Elbirliği mülkiyeti belirli paylar olmadan mal varlığı konusunda ortak mülkiyete sahip olmaya verilen isimdir.
  • Paylı mülkiyet birden çok kişinin bir mal varlığı konusunda belirli oranlara sahip olması durumudur.
  • Kat mülkiyeti, tamamlanmış bir yapıda daire, kat, dükkan, iş bürosu, mahzen, mağaza, depo gibi ayrı kullanılabilir alanların gayrimenkulün malikleri ya da ortak malikleri tarafından bağımsız mülkiyet hakları şeklinde tesis edilmesine verilen isimdir. Kat mülkiyeti, bireysel mülkiyeti ya da kolektif mülkiyeti barındırabilir. Bunun nedeni ana gayrimenkul üzerinden birden çok bireyin mülkiyet hakkının bulunmasıdır.

Ortak Mülkiyetin Sona Erme Usulleri Ne Anlama Gelir?

Elbirliği mülkiyeti, topluluğun dağılması, malın devredilmesi ya da paylı mülkiyete geçilmesi gibi durumlarda sona erecektir. Paylı mülkiyete tabi olan mal paydaşlardan birine ya da üçüncü kişilere devredilmesi durumunda paylı mülkiyet bütün paydaşlar açısından son bulur.

Paylı malın yok olması, cebri icra yolu ile satışının gerçekleştirilmesi, kamulaştırılması gibi durumlarda paylı mülkiyet sona erecektir. Bu gibi durumlarda sona erme halinde paydaşların iradesi dışında gerçeklemesi durumu söz konusu olur.

Tüm bu sona erme halleri tek bir kişi mülkiyetinde geçerli olan bir konudur. Bu sayılanların yanında paylı mülkiyetin kendine özgü olan diğer bir sona erme hali ise paylaşma şeklindedir. Bütün paydaşlar paylaşma rızası göstermesi halinde dava açılmasına gerek kalmadan malın paylaşımı durumu söz konusu olur. Fakat yalnızca bir paydaş bile paylaşma konusunda rıza göstermezse paylaşmanın gerçekleşmesi için ortaklığın sona erdirilmesini talep eden ortaklığın giderilmesi davası açılmasına ihtiyaç duyulur.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?

Ortaklığın giderilmesi davası bir taşınıra ya da taşınmaza birlikte sahip olan bireylerin bu malı anlaşmalı bir şekilde paylaşamamaları halinde taraflardan birinin mahkemede dava açma işlemi gerçekleştirerek malın paylaşılmasını istemesidir. Ortaklığın giderilmesi davası 4071 sayılı TKM’da düzenlenmiş bir dava değildir. Fakat hukuki olarak dayanağını TMK madde 698 ile devamında yer alan hükümlerden alır.

Ortaklığın giderilmesi davası bir taşınır ya da taşınmaz mala beraber sahip olan bireylerin o malı anlaşarak paylaşamamaları durumunda paydaşlardan birinin dava açarak malın paylaşımını talep ettiği hukuki süreçlere verilen isimdir. Açılan dava 4071 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda doğrudan düzenlenmese de hukuki dayanağını TMK’da yer alan 698. Madde ve devamında yer alan hükümlerden alır.

Ortaklığın Giderilmesi Davası Şartları

Ortaklığın giderilmesi davası kişiler ile beraber mülkiyete zorlanamayacağı için özellikli herhangi bir koşul öngörülmez. Fakat ortaklığın giderilmesi davasının kabul edilmesi için birtakım şartların yerine getirilmesi gerekir.

  • Davacı olan kişinin dava açarken ortaklığın bütün taraflarını da bu dosyaya dahil etmesi gerekir. Yani bütün paydaşlar davada temsil edilmelidir.
  • Elbirliği ya da paylı mülkiyete konu olan malların bulunmasına ihtiyaç vardır. Bu mallar taşınmaz olabilir ya da taşıt, ziynet eşyası, hisse senedi gibi farklı varlıklar da olabilir.
  • Hukuki işlemler gereğince ya da paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması durumunda paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğünün bulunması durumu söz konusudur.
  • Dava konusu mal üzerinde yer alan ortaklığı gösteren belgeler bulunmalıdır. Örnek vermek gerekirse miras yolu ile taşınmazların intikalinin gerçekleşmemiş olması durumunda bile ortaklığın giderilmesi davasının açılması söz konusudur. Fakat taşınmazın sahibine ait mirasçılık belgelerinin alınmış olmasına ihtiyaç duyulur.
  • Ortaklığın sona erdirilmesi istenen mallarının bilgilerinin eksiksiz olarak belirtilmesi gerekir. Taşınmaz ise ada ya da parsel bilgisi verilmelidir. Araçlarda ise plaka numarası ile patent bilgileri gibi detayların verilmesi gerekir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Zorunlu Arabuluculuk Ne Anlama Gelir?

1 Eylül 2023 tarihinden itibaren ortaklığın giderilmesi davası açılmadan arabuluculuk yoluna gidilmesi zorunlu bir hale getirilmiştir. Bu tarihten itibaren açılacak olan bu davalarda arabuluculuk yoluna başvurulmaması halinde dava şartı eksikliği sebebi ile davanın reddedilmesi durumları söz konusu olur.

5 Nisan 2023 tarihli olan Resmi Gazete’de 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması ile ilgili 37. Madde ile ortaklığın giderilmesi davası ile ilgili arabuluculuk şartı gelmiştir.

Davacı olan taraf malın paylı ya da el birliği mülkiyete tabi olması durumu fark etmeden bir paydaş ya da birkaç paydaş ile beraber ortaklığın giderilmesi davası açma hakkına sahiptir. Davalı olan taraf tek bir ortak açmışsa tek ortak kendisi dışında bulunan tüm ortaklar, birden fazla ortak birlikte açmışsa bu ortaklar kendileri dışında kalan tüm ortaklardır.

Buradan anlaşılacağı üzere ortaklığın giderilmesi davası paydaşlardan birine ya da birkaçına açılabilir. Paydaş ya da ortaklardan birinin ölmüş olması durumunda mirasçılık belgesi alınarak mirasçı olan kişilerin davaya katılması sağlanmalıdır. Mirasçılar da miras bırakan kişiden geriye kalan mal ya da gayrimenkul üzerinde bulunan ortaklığın giderilmesi davasını tüm mirasçılara karşı açmalıdır. Diğer mirasçılar davaya dahil edilmeden davaya devam edilmesi durumu söz konusu değildir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasının Açılamayacağı Durumlar Nelerdir?

Ortaklığın giderilmesi davası bazı sınırlamalar dışında her zaman açılabilecek bir dava türüdür. TMK hükümlerine bağlı olarak;

  • Uygun olmayan durumlarda
  • Paylı malın sürekli olarak amaca özgülenmiş olması nedeniyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğünün olması halinde
  • Hukuki işlemlere bağlı olarak paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğünün olması halinde ortaklığın giderilmesi istenemez.

Paylaşmayı isteme hakkı hukuki işlemlerde en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlardaki paylı mülkiyetin devamı ile ilgili sözleşmeler resmi bir şekle bağlıdır. Bu nedenle tapu kütüğüne şerh edilmesi durumu söz konusudur. Uygun olmayan zaman hususunda ise dürüstlük kuralına bağlı olarak her paydaşın çıkarına göre mahkemece belirlenir. Bu duruma örnek verecek olursak bir taşınmazsa aile konutu şerhi varsa bu şerh terk edilmedikçe ortaklığın giderilmesi durumu söz konusu değildir. Taşınmazı kiracının kullanması ya da kentsel dönüşüm alanında kalması durumunda uygun olmayan zaman olarak öngörülmemiş olup bu durumlarda dava açılması söz konusu olabilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davasında Görevli Olan Mahkeme Hangisidir?

Taşınır ya da taşınmaz mallar ile alakalı mal ve hak paylaşımı ile ortaklığın giderilmesi durumlarda tutar ya da değere bakılmadan görev alan mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Taşınmazlar ile alakalı davalarda yetkili olan mahkeme ilgili taşınmazın bulunduğu Sulh Hukuk Mahkemelerdir. Birden fazla taşınmazın söz konusu olması durumunda bu taşınmazların tamamı için ortaklığın giderilmesi davası ilgili taşınmazın bulunduğu yerdeki sulh mahkemelerinde açılmalıdır. Ortaklığın giderilmesi davası ile ilgili aklınıza takılan ve danışmak istediğiniz tüm konular için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir