Gurbetçiler Miras Davasında Türkiye’de Avukat ile Temsil

Gurbetçiler Miras Davasında Türkiye’de Avukat ile Temsil

Bireylerin farklı ülkelerde akrabalarının olması günümüzde rastlanan bir durumdur. Bunun yanında yurtdışında yaklaşık 7 milyon Türkün yaşadığı da bilinen bir konudur. Ülke dışında yaşayan akrabaların vefat etmesi halinde miras konusu ortaya çıkar. Bunun yanında yurtdışında kira ve mal varlığı yönetimi de son derece önemlidir.

Yurtdışında miras ve mal paylaşımı konusunda pek çok vatandaşın merak ettiği konular arasında yer alır. Yurtdışında yaşayan Türklerin en fazla yaşadıkları hukuki sorunlar miras hukuku, aile hukuku, idare hukuku, gayrimenkul hukuku alanlarındadır. Gurbetçilerin bir kısmı daha önce Türkiye’ye gelmemiş olsalar bile ailevi bağlar sebebiyle hukuki birtakım problemler yaşayabilirler. Türkiye’ye gelme imkanı olan vatandaşlar ise çoğunlukla tatil dönemlerinde ya da kısa süreli gelme imkanı bulurlar. Bu nedenle yurtdışında yaşayan Türklerin hukuki işlemler için Türkiye’de hukuki danışmanlığa ihtiyaç duyduğu durumlar söz konusu olabilir.

Yurtdışında Yaşayan Gurbetçilerin Aile Hukuku ile Alakalı Yaşadığı Problemler

Yurtdışında yaşayan gurbetçilerin en çok hukuki yardıma ihtiyaç duyduğu problemlerin başında ailevi sorunlar bulunuyor.  Türkiye nüfusunda kayıtlı olan evliliklerin yabancı mahkemelerin kararı ile sona ermesi durumunda boşanma kararları Türkiye’de kendi kendine bir hüküm doğurur. Lahey sözleşmesi ve bunun yanında ek protokoller ile farklı uluslararası düzenlemelerin sonucunda anlaşmaya taraf ülkelerin vermiş olduğu kararların ve düzenlemiş oldukları resmi belgelerin tanınması durumu da söz konusu olur. Bu açıdan yurt dışında verilen boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli olması ve boşanma kararlarının Türkiye’de kayıtlara geçmesi de mümkün olur.

Kısa bir süre önceye kadar bu durumlarda tanıma için boşanma davası açılması gerekirdi. Fakat Nüfus Hizmetleri Kanununda yapılan değişikliklerle beraber yabancı ülkelerde alınan boşanma, evliliğin iptal edilmesi gibi kararların Türkiye’de dava açılmadan tanınması mümkün olmuştur. Fakat bunun için ilk önce yurt dışında alınmış olan kararların kesinleşmiş olması gerekir.

Bu kararın Türk kamu düzenine aykırı olmaması ve dava için iki tarafın beraber başvurması gerekliliği bulunur. Bu başvurular hem yurt dışında bulunan Türkiye temsilciliğinde yapılabilir hem de İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenen nüfus müdürlüklerine de yapılabilir. Burada tanıma tenfizden farklı olarak idari yollarla boşanma durumunun nüfusa işlemesi için iki tarafın beraber başvuru yapmaları şartı bulunur. Tanıma davasında olduğu gibi taraflardan birinin dava açması ve diğerinin pasif kalması durumunda bu yolun izlenmesi söz konusu olmaz. Çünkü kanında iki tarafında birlikte başvurması gerektiği açık bir şekilde yer alır. Konu ile alakalı yetkilendirilmiş olan avukatlar tarafından işlemlerin gerçekleştirilmesi mümkündür.

Bu yöntem yalnızca boşanma hükmü kararları için geçerli bir durumdur. Karar içinde nafaka, velayet, tazminat ve buna benzer işlemleri gerektiren durumların olması halinde tenfiz kararı alınması gerekir. Bunun için de öncelikle Türkiye’de dava açma işleminin gerçekleştirilmesi gerekir.

İsim Değişikliği ile Alakalı Davalar

Farklı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları çoğunlukla isim değişikliği ile alakalı davalara ihtiyaç duymazlar. Fakat günlük yaşamda zorlukların önüne geçmek adına bu davalar açılabilir. Türkçe karakter olan harfler batı Avrupa dillerinde yer almadığı için yaşanan problemlerin önüne geçmek adına isim değişikliği davası açma durumları söz konusu olabilir.

Mirasçılık Belgesi ve Veraset İlamı Alınması ile ilgili Davalar

Yurt dışında yaşamını sürdüren vatandaşların sıklıkla ihtiyaç duyduğu konular arasında veraset ilamı alma yer alır. Vefat eden bireylerin mirasının intikalinin gerçekleştirilmesi için öncelikle veraset ilamı alınmasına ihtiyaç duyulur. Bu uygulamada nüfus kayıtlarında olan problemler sebebiyle bu davaların bir avukat ile takip edilmesi kişilerin hak kaybı yaşamalarının önlenmesi açısından son derece önemlidir. Yurtdışında olan kişilerin bu işlemleri avukat ile takip etmesi çok daha iyi olacaktır.

Ortaklığın Giderilmesi Davası

Ortaklığın giderilmesi davası aslında taşınır taşınmaz bütün mallar için açılabilir. Uygulamada çoğunlukla taşınmazlar için açılan bir dava türüdür. Yurt dışında yaşayan bireylere taşınmaz miras kalması durumunda diğer hissedarlar ile iletişimsizlik ya da anlaşmazlık gibi istenmeyen durumlar söz konusu olabilir. Bu tarz durumlarda hak sahibi bir avukat ile dava açarak ortaklığın giderilmesi suretiyle taşınmazın satılıp parasının hisseler oranında paylaştırılması veya eğer mümkünse taşınmazın fiili bir şekilde paylaştırılmasını talep edebilir.

Yurt dışında yaşamını sürdüren Türk vatandaşları mirasçılara nazaran miras bırakan kişiye yakın olan mirasçıların kayrılması durumları yaşanan bir durumdur. Ailevi ya da duygusal sebeplerle miras bırakan bireylerin sağlığında mirasçılar arasında adaletsizliğe neden olacak bir gayrimenkul devri yapmış olması söz konusu olabilir. Bu durumlar bazı şartlara bağlı olarak iptal edilerek geri döndürülebilir. Bu dava türü yurt dışında yaşamlarını sürdüren kişilerin sıklıkla başvurduğu davalar arasında yer alır.

Tapu Kayıtlarında Düzeltme ile İlgili Davalar

Tapu kayıtlarında bulunan isim, soy isim ve benzerlerinde yazım hataları gibi yanlışlıklar taşınmazlar üzerinde herhangi bir işlem yapılmasına engel olur. Yurt dışında yaşayan bireylerin Türkiye’ye gelme süreleri kısıtlı olduğundan tapuda işlemler gerçekleştirilmeden önce bu gibi problemlerin giderilmesi gerekir. Dava ile tapı kayıtlarında yer alan hatalı kayıt işlemlerinin düzeltilmesi sağlanabilir.

Haksız İşgal Durumlarının Engellenmesi

Yurt dışında yaşamını sürdüren kişilerin uzun süreler Türkiye’ye gelmemesi durumları söz konusu olabilir. Bu sırada kişilere ait taşınmazların hak sahibi olmayan diğer kişiler tarafından işgal edilmesi durumları yaşanabilir. Özellikle uzun yıllar yurt dışında bulunan bireylerin arsa ve diğer nitelikli arazilerine haksız bir şekilde ev yapılması, arazilerin sair bir şekilde kullanılması kişilerin yaşadıkları problemlerin başlıcalarıdır.

Yurt dışında yaşamını sürdüren kişilerin Türkiye’de yer alan taşınmazlarının haksız bir şekilde işgal edilmesi ve haklarına tecavüz edilmesi durumunda bu durumun sonlanması adına müdahalenin meni davası açılmalıdır. Taşınmazı haksız bir şekilde kullanan kişiler de meydana gelen haksız işgal ile alakalı mal sahibine ecrimisil adında bir tazminat ödemelidir. Taşınmaza tecavüz durumunda bu halin önlenmesi ve haksız işgal tazminatı aynı dava içerisinde yer alabilir.

Kira ve Tahliye Davaları

Gurbetçilerin mal varlığı yönetimi ile ilgili dikkatli olması önemli bir konudur. Yurt dışında bulunan kişiler Türkiye’de yer alan taşınmazları kiraya vermek suretiyle yatırım işlemleri gerçekleştirebilirler. Fakat kiralanan bu taşınmazlarla alakalı olarak kiracılarla bir ihtilaf olması halinde yurtdışında olan kişinin Türkiye’deki kiracıya müdahale durumu son derece kısıtlıdır. Bu sebeple kira ilişkisi ile ilgili davaların bir avukat ile takip edilmesi önemlidir.

Özellikle kira bedelini ödemeyen kiracılara karşı kira takipleri ve tahliye davalarında uzman avukatlardan yardım almak önemlidir. Kiralama, kiranın takip ve  tahsil işlemleri çoğunlukla emlakçılar tarafından gerçekleştiriliyor olsa da kira sözleşmelerinin bir hukukçu tarafından hazırlanması meydana gelebilecek muhtemel sorunların önüne geçilmesi ve yurt dışında yaşayan vatandaşların hukuki güvenliğinin sağlanması adına oldukça önemlidir. Eksik hazırlanmış kira sözleşmelerinde kiracı ile sorun yaşanması durumunda mal sahipleri olumsuz durumlar yaşayabilir. Bunun yanında ödenmeyen kiraların tahsili ve tahliye işlemlerinin avukat olmayan kişiler tarafından yapılamayacağına da dikkat edilmelidir. Kira ilişkisinin bir avukat ile yürütülmesi kiraya veren bireylerin yararına olur. Bu konu ile alakalı olarak danışmanlık almak ve aklınıza takılan soruları sormak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yurtdışında yaşayan kişilerin boşanma kararları Türkiye’de geçerli sayılmaz. Bunun düzeltilmesi için birtakım hukuki işlemlerin yapılması önemlidir. Gurbetçiler yurtdışında boşanma kararı aldıklarında bunun Türkiye’de geçerli olabilmesi için bazı hukuki işlemlerin tamamlanması önem arz eder.

Eşler beraber başvuru yapamıyorlarsa bulunulan ülkenin mahkemesinde alınan boşanma kararının ülkemizde tanınması ve tenfiz için Türkiye’de bir mahkemeye başvurma zorunluluğu bulunur. Bu sürecin bir avukattan yardım alınarak devam ettirilmesi önemlidir.

Eşlerin Beraber Başvurması Hali

Eşler beraber başvuru yapabiliyorlarsa Türkiye’de dava açma zorunluluğu da ortadan kalkacaktır. Türkiye’de yaşamayan ya da yurtdışında ikamet eden Türk vatandaşı bireyler boşanma kararlarını konsolosluklara ya da yetkili nüfus dairelerine başvurarak boşanmayı resmi kayıtlara geçirebilirler. Bu yalnızca boşanma işlemlerinin gerçekleşmesi halinde mümkündür.

Mal paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka gibi konular içinse tenfiz davası açılması önem arz eder. Yani örnek vermek gerekirse Almanya’da yaşayan çiftlerin bunun için Türkiye’de boşanma talebi oluşturması gerekir. Bu durum için bireylerin Türkiye’de bulunma zorunluluğu yoktur. Türkiye’de avukat ile temsil ile bu işlemlerin gerçekleştirilmesi mümkündür.

Eşlerin Beraber Başvuramama Hali

Boşanma döneminde duygusal nedenler ya da kırgınlıklar sebebiyle imza atmada isteksiz olma durumları ile sıklıkla karşılaşılır. Fakat Türkiye’de tanıma ve tenfiz davası açılarak eski eşin imza atmaması halinde bile boşanma kararının geçerli olması söz konusu olabilir.

Eski eşlerin konsolosluğa gitmemeleri ya da imza atmamaları halinde Türkiye’de tanıma ve tenfiz davası açma işlemleri gerçekleştirilebilir. Tanıma ve tenfiz davaları duygusal engellerle karşılaşılması halinde boşanma kararlarının geçerli olmasının etkili bir yoludur.

Hukuki prosedürlerin doğru bir şekilde takip edilmesi sayesinde Türkiye’de yabancı mahkeme kararlarının başarılı bir şekilde uygulanması mümkündür. Bu dava sayesinde yabancı mahkemeden alınan boşanma kararının Türkiye’de geçerli olması durumu söz konusu olur. Bu aşamada bireylerin Türkiye’de bulunmasına ihtiyaç yoktur.

Bu hukuki aşamada profesyonel bir avukat ile çalışmak önemli bir konudur. Vekaletname ile gerekli olan belgelerle beraber başvuru işlemlerinin gerçekleştirilmesi mümkündür. Böylece sürecin son derece etkili bir şekilde ilerlemesi mümkün olur.

Boşanılan Eşin Türk Vatandaşı Olmaması Durumu

Boşanılan eşin Türk vatandaşı olmaması durumunda Türk vatandaşları yurtdışında mahkeme kararı ile boşandıkları zaman bu durumun Türkiye’de tanınmasını istiyorlarsa konsolosluklara ya da Türkiye’de yetkili nüfus dairelerine başvurarak gerekli olan belgelerle işlemlerini gerçekleştirebilirler. Bu durumda birtakım şartların sağlanmasına dikkat edilmesi gerekir. Örnek vermek gerekirse, İsviçre’de bulunan Türk vatandaşı İsviçreli eşinden boşanacaksa Türkiye’de boşanmanın tanınması ve tenfiz davası ile bu durumun çözülmesi mümkün olur.

Tanıma ve Tenfiz Davası Ne Anlama Gelir?

Yabancı mahkemede alınan kararının kesin hüküm niteliğinin Türkiye’de geçerli olabilmesi ve bunun yanında Türkiye’de resmi olarak kabul edilmesi adına tanıma ve tenfiz davaları açmak gerekir. Tanıma ve tenfiz davalarında gerekli olan belgeler şu şekildedir;

  • Apostille şerhi
  • Avukat vekaletnamesi
  • Bulunulan ülke mahkemelerinin boşanma kararları
  • Türkçeye noter ya da Türk konsolosluğunun onaylamış olduğu tercümeler

Türkiye’de tanıma ve tenfiz davalarında Türk mahkemeleri, tebligat ve savunma hakkı, yurtdışı mahkeme kararının Türk kamu düzenine uygunluğu, kesinleşme şerhi ve belgelerin doğruluğu gibi konuları kontrol eder. Türk mahkemesi yurtdışı mahkemelerinin değerlendirilmesi işlemlerini gerçekleştirmez. Fakat belirtilen konular ile alakalı olarak çeşitli kontroller gerçekleştirir.

Yani, tanıma ve tenfiz davalarında eksiksiz ve doğru bir şekilde belgelerin sunulması son derece önemli bir konudur. Türk mahkemesi bu belgelere dayanarak yurtdışında alınan boşanma kararını Türkiye’de tanır ve bunun yanında tenfiz eder. Fakat yasal değişiklikler olabileceğinden güncel bilgilerin alınması adına ilgili konsolosluk ya da büyükelçilikle iletişime geçmek ya da uzman avukatlar ile çalışmak önemli bir konudur.

Yurtdışında Boşanmanın Ardından Türkiye’de Çocukların Velayeti

Velayet, boşanma halinde çocuğun denetim ve gözetimini belirleyen hukuki kavrama verilen simdir. Çeşitli ülkelerdeki hukuk sistemleri velayet ile alakalı farklı uygulamalara sahiptir. Türk Hukukuna göre velayet sadece Türk Medeni Kanunu’nun 336/2 maddesi uyarınca anne ya da babaya verilebilir. Velayetin kan bağı bulunmayan kişilere verilmesi durumu söz konusu değildir. Türkiye’de çocukların velayeti yalnızca anne ya da babadan birine verilebilir.

Türkiye’de tanıma ya da tenfiz kararları yabancı mahkemenin almış olduğu kararların sadece Türk kanun ve düzenine uygun olduğu hallerde verilir. Fakat Türk Hukukuna göre sadece anne ya da babaya verilen velayet yabancı mahkeme kararlarında farklılık gösteriyorsa bu durumda birtakım sorunlar oluşabilir.

Türk Yüksek Mahkemeleri velayetin sadece anne ya da babaya verilebileceği konusuna vurgu yapar. Bu nedenle yabancı mahkeme kararlarında ortak velayet ya da üçüncü kişilere velayet verilmişse bu gibi durumlarda tanıma ve tenfiz işlemlerinde bazı sıkıntılar çıkabilir.

Yabancı mahkeme kararları ile velayet durumunun Türkiye’de tanınması ve tenfizi Türk Hukukuna aykırı ise yeniden velayet ya d vesayet davası açılması ile bu durumun çözülmesi mümkündür. Türk ve yabancı ülke hukuku arasındaki farklılıkların uluslararası davalarda dikkate alınması son derece önemlidir.

Yurtdışında Boşanma Halinde Türkiye’de Bulunan Malların Durumu

Mal rejimi, evlilikle ile doğrudan ilişkili olan bir kavramdır ve evliliğin sona ermesi ile beraber tasfiye edilir. Tasfiye durumu, boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren başlayacaktır. Fakat bu süreçte evlilik süresince edinilen malların satılması halinde gelirlerin mal rejimine tasfiye edilmesi mümkündür.

Gurbetçiler miras davasında Türkiye’de avukat ile temsil sayesinde bu durumların kolay bir şekilde çözülmesi mümkündür. Yabancı mahkemede boşanan kişilerin Türk mahkemesinde tenfiz kararlarını ve kesinleşme tarihlerini gözden geçirerek mal rejimi ile alakalı dava açma haklarını öncesinde kontrol etmeleri büyük önem taşır.

  • İçtihat değişikliği göz önünde bulundurularak tenfiz işleminin zamanında başlatılması gerekir. Bunun yanında mal rejimi tasfiyesi için zaman aşımı ile alakalı süreler kontrol edilmelidir.
  • Yabancı mahkemelerde karar verilmesinin ardından Türk mahkemelerinde tenfiz işlemlerinin başlatılmasına dikkat edilmelidir.
  • Mal rejimi tasfiyesi ile alakalı davalarda zaman aşımı 10 yıldır. Bu süreç boşanma kararlarının kesinleşmesi ile birlikte başlayacaktır.

Türkiye’de avukat ile temsil kira ve mal varlığı yönetimi konularında da uzman bir avukat ile çalışmak son derece önemli bir konudur.

Yurtdışında Boşanmanın Ardından Türkiye’de Nafaka Talep Edilmesi

Yurtdışında gerçekleşen boşanma davalarında nafaka talebinde bulunmayı düşünen kişinin ilk önce eşinin yurt dışındaki gelir durumu ile ihtiyaçlarını karşılama durumunu araştırması önemlidir. Boşanma halinde nafaka için yurtdışında olan eşin gelir durumu son derece önemlidir. Mahkemeye sunulacak bilgiler nafakanın miktarının belirlenmesi konularında büyük önem taşır. Eşin yurtdışında bulunan geliri, ihtiyaçları ve hayat standartları nafaka talebinin adil bir şekilde değerlendirilmesi açısından önemli bir konudur.

Yurtdışında bulunan eşin gelir durumunun araştırılması sonrasında bu durumun mahkemeye sunulan belgeler yardımıyla da desteklenmesi gerekir. Eşin çalışmış olduğu yerden alınan belgeler, banka hesap özetleri ve maaş bordrosu gibi dokümanlar nafaka talebinin güçlü temel üzerine oturtulması açısından dikkat edilmesi gereken bir konudur. Nafaka taleplerinin doğru bir şekilde belirlenmesi açısından uzman ve profesyonel bir avukattan yardım almak önemli bir konudur. Konu ile alakalı danışmanlık almayı düşünüyorsanız ve aklınıza takılan sorular varsa bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir