Tazminat Davası Şartları
Tazminat davası kişilerin başka kişi ya da kişiler tarafından uğramış olduğu zararların giderilmesi adına başvurdukları hukuki yoldur. Tazminat davaları maddi ve manevi tazminat olmak üzere ikiye ayrılır. Maddi tazminat somut olarak meydana gelen zararları kapsarken manevi tazminat ise psikolojik ve duygusal zararları içerir. Tazminat davalarının çeşitleri ve şatları olayın karmaşıklığına ve yasal düzenlemelere bağlı olarak farklılık gösterir.
Tazminat davası kişilerin hukuka aykırı fiil, haksız fil ya da sözleşmeye aykırılık sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi için açılan davalara verilen isimdir. Bu davalar zarar gören kişilerin zararlarının tazmin edilmesi ve zarar veren kişilerin hukuka aykırı olan davranışlarının sonuçlarına karlanmasının sağlanması açısından son derece önemlidir.
Tazminat davalarında davacı olan kişilerin zararı kanıtlaması ve davalı olan kişilerin hukuka aykırı fiil ile zarar arasında bir illiyet bağının olduğunun ispatlanmasına ihtiyaç duyulur. Bunun yanında haksız fiil oluşmasında kusur da son derece önemli bir unsur olması ile dikkat çeker.
Tazminata Hak Kazanma Koşulları
Tazminata hak kazanmanın koşulları hukuk sistemine ve tazminat türlerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Fakat genel olarak şu koşullar tazminata hak kazanmak için yeterli olacaktır.
- Tazminat talep edebilmek için ilk önce bir zararın varlığının olması gerekir. Bu zararlar maddi olabileceği gibi manevi de olabilir. Maddi zararlar somut olarak hesaplanabilen ekonomik kayıplardır, manevi zararlar ise itibar kaybı, duygusal acı, yaşam kalitesinde düşme gibi soyut durumları ifade eder.
- Zararın, başka birinin hukuka aykırı olan davranışları sebebiyle meydana gelmesi gerekir.
- Zararlandırıcı eylem ile sonuç arasında bir illiyet bağı olması gerekir. Bu durumda zararın yaşanmasındaki nedensel ilişkilerin kanıtlanmasına ihtiyaç duyulur.
- Kusur da tazminat davaları için son derece önemli bir unsurdur. Kusurlu olan taraf, zararın yaşanmasına katkı sağlamışsa tazminat talep edebilir. Kusursuz sorumluluk durumları da bazen tazminat taleplerine neden olabilir.
- Tazminat davalarında bir süre içerisinde dava açılmalıdır. Bu süreler tazminatların türlerine ve olayın gerçekleşmiş olduğu yerlere bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tazminat talebinde bulunmak adına haklı sebep oluşturan durunlar, olayların özelliklerine ve hukuk sistemine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
- Trafik kazaları, iş kazaları ya da diğer olaylar sonucunda ya da ölüm durumlarında tazminat istenebilir. Kusurlu tarafların gerçekleştirmiş olduğu eylemler sebebiyle oluşan zararlar tazminat talebi için haklı bir sebep oluşturur.
- Kişilerin haksız fiil ve ihmali durumunda başka bir kişinin zarar görmesi halinde tazminat istenebilir. Bir doktor yanlış bir tedavi uyguladığı zaman hastaların sağlığının zarar görmesi manevi tazminat durumunun oluşmasına sebebiyet verebilir.
- Sözleşmelerde taraflar arasında birtakım yükümlülükler ve haklar vardır. Bir tarafın sözleşmeyi ihlal etmesi halinde diğer taraf bu kişiden tazminat talep edebilir.
- Taşınmaz mal sahipleri arasında bir anlaşmazlık olması halinde, komşuluk ilişkileri ya da mülkiyet hakkı ihlallerinde tazminat talep edilebilir.
Tazminat Davası Türleri
Türk hukukunda tazminat davası, insan hakları durumunda oluşan zararları gidermek için adaleti temin etmek adına hukuk dalının bir parçasıdır. Tazminat, kurumun, kuruluşun, kişilerin ya da başka tarafın maddi ya da manevi zarara uğratılması sonucunda haksızlığa uğrayan kişilerin hakkını teslim etme durumudur. Tazminat davaları iki farklı başlık altında incelenir.
Maddi tazminat davaları somut olan şeylerin maddiyatına halel gelmesi halinde açılabilir. Kasten ya da kasıt olmadan şahısların aracına ya da evine zarar vermek gibi çeşitli durumlarda maddi tazminat davası açılabilir.
Manevi tazminat davaları kişilerin uğradıkları manevi zararların giderilmesi adına açılan davalardır. Bu davalar, kişilerin fiziksel zararlarının yanında psikolojik, duygusal ya da itibari zarar durumunda açılabilir. Çoğunlukla kişilerin haklarının ihlal edilmesi, haksız fiil durumunda oluşan zararlar ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi halinde manevi tazminat davası açılabilir.
Destekten yoksun kalma tazminatı kişilerin ölümü ya da sakatlanması durumunda destek sağlayan kişilerin desteğini kaybetmesi halinde meydana gelir. Ailenin geçimini sağlayan bireylerinin vefat etmesi durumunda ailesine ödenen tazminat bu kategoride yer alır. Tazminat davaları, hukuk sisteminde son derece önemlidir. Mağdur haklarının korunması adına tazminat davalarının açılması mümkündür.
Maddi ve Manevi Tazminat Davalarının Hukuki Gerekçeleri Nelerdir?
Maddi tazminat, somut olan kayıpların telafi edilmesi, manevi tazminat ise duygusal ya da psikolojik zararların telafi edilmesi adına talep edilir. Maddi ve manevi tazminat davalarında gerekçeler içerisinde haksız eylem, ihmal, kusur, sözleşme ihlali gibi temel hukuk prensipleri bulunur.
Haksız fiil kişilerin kusurlu davranışlarının sonucunda diğer kişilerin zarar görmesidir. İş kazası, trafik kazası, doktor hatası durumlarında haksız fiil nedeniyle tazminat davası açılması işlemi gerçekleştirilebilir. Bu davalar zarar gören kişilerin kusurlu davranışları sebebiyle uğramış oldukları maddi ve manevi zararların tazmini için açılır.
Sözleşme ihlali, taraflar arasında gerçekleştirilen sözleşmenin hükümlerine aykırı davranılması halinde meydana gelir. Bir mal ya da hizmet alımı sözleşmelerinde taraf olan kişilerin karşı tarafın sözleşmeye uymaması halinde zarar görmesi durumunda tazminat talep edilmesi mümkündür. Sözleşme ihlali nedeniyle açılan davalar tarafların sözleşmeye uygun olacak şekilde hareket etmeleri açısından önemlidir.
Manevi tazminat, kişilik haklarına saldırı olması durumunda ruhsal olarak acı çeken kişilerin uğramış oldukları zararın tazminatı için talep edilebilir. Hakaret, iftira, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi gibi durumlarda manevi tazminat davası açılması mümkündür. Manevi tazminat davaları maddi zararların ötesinde kişilerin ruhsal dengesinin korunması bakımından oldukça önemlidir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açmak İçin Yapılması Gerekenler
Maddi ve manevi tazminat davası açmak, kişilerin maddi zararlarla ya da yaralanma ile sonuçlanan durumlarda hukuki yollarla çözülmesi anlamına gelir. Bu davalar çoğunlukla zarar gören kişilerin avukatları ile mahkemeye başvurması halinde başlar.
Maddi ve manevi tazminat davaları açılmadan önce zararın niteliği ile boyutunun belirlenmesi işlemleri gerçekleştirilmelidir. Maddi ve manevi zararların ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir. Zararların belgelenmesi ve ispatlanması açılan tazminat davalarının başarılı olması açısından son derece önemlidir.
Bu tazminat davalarının açılması süreçlerinde profesyonel olarak hukuki danışmanlık almak önemli bir konudur. Kayseri’de avukat arayışı içindeyseniz konu ile alakalı sizlere yardımcı oluruz. Bu durumda avukatlarla çalışmak davaların doğru olarak hazırlanması, hukuki dayanakların belirlenmesi ve gerekli olan belgelerin düzenlenmesi açısından son derece önemlidir.
Maddi ve manevi tazminat davalarında öncelikle yetkili olan mahkemeye başvurular yapılmalıdır. Bu tür davalar genellikle davalının yerleşim yerinde yer alan asliye hukuk mahkemelerinde açılmaktadır. Dava dilekçelerinde zararlar son derece detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Talep edilen tazminat davalarının miktarları ve hukuki gerekçelerinin net olarak belirtilmesi gerekir.
Davanın açılmasından sonra artık mahkeme sürecine girilmiş olunur. Mahkeme, davalı ile davacı olan tarafların iddialarını dinler ve sonrasında sunulan delillerin değerlendirilmesini sağlar. Gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesine başvurulması da mümkündür. Davacı olan tarafın zararlarının tespit edilmesi süreç için son derece önemlidir.
Mahkeme iki tarafın da savunmasını aldıktan sonra karara varır. Karara taraflar tarafından itiraz edilmesi halinde temyiz ya da istinaf yolu ile yargıtay ya da bölge mahkemelerine başvurmak mümkündür. Mahkemenin kararının kesinleşmesinin ardından hükmedilen tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmesi gerekir.