Boşanma Davasında Çocukların Velayeti Kime Verilir?

Boşanma Davasında Çocukların Velayeti Kime Verilir?

Boşanma davalarında çocukların velayetinin kimde olacağı konusu boşanma aşamasında yaşanan en büyük uyuşmazlıklar arasında yer alır. Evlilik birliği içerisinde çocukların velayet hakkı ebeveynlerde ortak olarak bulunur. Ebeveynlerden birinin ölmesi halinde velayet sağ olan eşte bulunur. Bunun yanında velayet çocuk reşit olana kadar sağ olan ebeveynde kalacaktır. Boşanma davalarında çocukların velayeti çekişmelere neden olabilir.

Çocuğun velayetini almak eşler tarafından bir güç gösterisi olarak görülebilir. Bu durumda mahkeme tarafların talebinden çok çocuğun üstün yararını esas alarak karar verir. Boşanma davalarında çocukların velayetinin kime verileceği ile ilgili kanunda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu durumda kanun hakime de takdir yetkisi vermiştir. Hakim bazı durumları da göz önünde bulundurarak boşanma davasında çocukların velayetinin kime verileceğini takdir edecektir. Bu noktada çocuğun yararının dikkate alınması önemli bir husustur.

Çocuğun Üstün Yararı Ne Anlama Gelir?

Çocuğun üstün yararı çocuk hakları ile ilgili ulusal ve uluslararası sözleşmelerde de yer alan bir ilke olarak karşımıza çıkar. Bu ilkeye göre çocukların tüm karar ve işlemde ilk önce gözetilmesi ve çocukların zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini sağlamayı hedefler. Çocuğun üstün yararı velayet, nafaka, eğitim, sağlık gibi çocuklarla alakalı olan konulara uygulanır. Hakim, çocukların üstün yararını belirleme aşamasında çocukların cinsiyetine, yaşına, sağlığına, eğitimine, aile ortamına ve diğer durumlara uygun bir şekilde değerlendirme yapar.

Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarının korunması ve fayda sağlamak bakımından son derece esnek ve somut bir kavram olarak karşımıza çıkar. Bu ilkeye göre her çocuk kendine özgüdür ve bunun yanında her olayın farklı olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu sebeple çocukların üstün yararı ilkesinin uygulanması aşamasında her çocuğun ve durumun özelliklerinin dikkate alınması gerekir.

Boşanma davalarında çocukların velayetinin kime verileceğine karar verilirken tarafların menfaati gözetilmez. Yalnızca çocuğun menfaati göz önünde bulundurularak karar verilir. Bu aşamada iki tarafında çocuğun kişisel gelişimine, çocuğun yararına, sosyal gelişimine ne kadar faydalı olacağı dikkate alınır.

Ortak Velayet Durumu

Ortak velayet, boşanma sonucunda çocuğun tüm bakımı ile alakalı konuları içeren velayet haklarının ebeveynlerin ikisine de verilmesidir. Türk hukukunda velayetin ortak bir şekilde kullanımı ile alakalı yasal bir düzenleme bulunmaz. Fakat yargıtay kararları ve uluslararası sözleşmelere göre ortak velayet uygulaması yapılabilir.

Yargıtay önceki kararlarında velayetin ortak olarak kullanılmasının Türk kamu düzenine aykırı olduğuna karar vermiştir. Fakat Yargıtay 2. Hukuk Dairesi velayetin ortak bir şekilde kullanımı ile ilgili iç hukukumuzda bir hüküm olmasa da taraf olunan ulusal sözleşmeler sebebiyle 2017 tarihli olan kararda bunun yapılabilir olduğunu hükmetmiştir. Buna bağlı olarak 14.03.1985 yılında imzalanan Çeşitli İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesine ek olarak 7 numaralı olan protokol 2016 yılında iç hukuka dahil edilmiştir.

Boşanma Durumunda Çocukların Velayeti Kime Verilir?

Boşanma davalarında çocukların velayetlerinin ebeveynlerden birine verilmesi durumu söz konusudur. Çocuğun velayeti boşanma davalarında geçici olarak ve sonrasında boşanma kararı ile birlikte kesin bir şekilde ebeveynlerden birine verilir. Boşanma davasının neden açıldığı çocuğun velayetinin kimde kalacağını doğrudan etkileyen bir durum değildir.

Boşanma davalarında hakim çocuğun velayetinin kimde kalacağına karar verirken geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Hakim, boşanma davalarında çocuğun velayetini taraflardan birine verirken çocuğun üstün yararına uygun olacak şekilde karar verilir. Çocuğun üstün yararı zihinsel, fiziksel, ahlaki, duygusal ve sosyal gelişimini sağlamak açısından belirlenir. Anne ve babanın çıkarları, sosyal statüleri, ahlaki değerleri gibi çeşitli faktörler çocukların üstün yararını etkilemediği sürece dikkate alınır. Burada önemli olan çocukların hangi ebeveynle yaşadığında onun için daha faydalı olacağı konusudur.

Çocuğun cinsiyeti, eğitim seviyesi, doğum tarihi, hangi ebeveynle eğitim aldığı, boşanma davasında çocuğun velayetini isteyen ebeveynin çocuğun eğitimine ne kadar ilgi gösterdiği, sağlık ihtiyaçlarının hangi ebeveyn tarafından karşılanabileceği, sağlık durumu gibi çeşitli özel durumlar göz önünde bulundurulur.

Boşanma davalarında çocuğun velayetinin belirlenmesi ve düzenlenmesi konusunda anne ve babanın özellikleri son derece önemlidir. Bu sebeple mahkeme çocuğu başkasına emanet etme, kaçırma, ihmal etme, kendi isteğiyle terk etme, yönlendirme gibi konuların yanında ebeveynin velayet talebi olup olmadığı, sadakatli olup olmadığı, şiddet uygulayıp uygulamadığı, ekonomik durumu, yaşam koşulları, mesleği, alkol bağımlılığı, psikolojik durumu, sağlığı gibi konuları da değerlendirir.

Boşanma davasında çocukların velayeti ile alakalı konularda çocuğun görüşü velayetin belirlenmesinde bazı durumlarda etkilidir. Türk Medeni Kanunu’na bağlı olarak çocuğun olgunluğu, yaşı, menfaati ile alakalı konular velayet durumunu etkileyecektir. Kanunda yer alan 336. Maddeye göre çocuk 15 yaşını doldurduğunda anne ve babanın ortak rızası ya da hakim kararı ile çocuğa velayet hakkı tanının ebeveynin yanında yaşama hakkı doğar. Bu nedenle çocuğun görüşü de hakim tarafından dikkate alınarak değerlendirme yapılır. Fakat burada hakim çocuğun görüşüne bağlı olarak hareket etmez. Çocuğun menfaatini göz önünde bulundurarak velayetin hangi ebeveynde kalacağına karar verir.

Kanunda yer alan 337. Maddeye göre çocuklar on beş yaşını doldurmadan da hakimin çocuğun görüşünü alma durumu söz konusu olabilir. Bu durumda hakim çocuğun görüşünü alırken çocuğun yaşı ve olgunluğu ile alakalı olarak çocuğun kendi iradesini açıklayabileceği bir ortamda olmasına dikkat edilir. Burada da çocuğun görüşü hakim tarafından değerlendirilse de hakim burada çocuğun görüşünü almak zorunda değildir.

Çocuğun görüşünün velayetin belirlenmesi aşamasında etkisi çocukların olgunluğun, yaşına ve menfaatine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu durumda hakim isterse çocuğun görüşünü alabilir ya da almayabilir. Çocuğun görüşüne göre ya da çocuğun görüşünden bağımsız olarak velayeti belirleyebilir. Burada hakim her iki durumda da çocuğun menfaatini göz önünde bulundurarak karar verir.

Velayetin Belirlenmesinde Etkili Olan Unsurlar Nelerdir?

Boşanma davasında çocukların velayetinin belirlenmesi konusuna etki eden çeşitli unsurlar bulunur. Bu unsurlar çocuğun üstün yararını etkileyen faktörlerdir.

  • Anne ve babanın çocuğun diğer ebeveynler ile olan ilişkileri, çocuğu diğer ebeveyne karşı yönlendirip yönlendirmemesi, çocuğun diğer ebeveyn ile görüşmesini engellemesi
  • Çocuğun cinsiyeti, yaşı, eğitimi, sağlığı, ilgi ve yetenekleri ile alakalı faktörler
  • Anne ve babanın tekrardan evlenmesi, cezaevine girmesi, başka yere taşınması, alkol ve uyuşturucu gibi farklı bağımlılıklarının olması, çocuğa şiddet uygulanması, çocuğun istismarı ya da ihmali
  • Anne ve babanın yaşam koşulları, sağlık durumları, ekonomik durumları, eğitimi, mesleği, ahlakı, karakteri, tutum ve davranışları
  • Anne ve babanın çocuğa karşı ilgi, sevgi, şefkat, sorumluluk ve bakım göstermesi

Bu faktörler, velayetin kime verileceği ile alakalı tek başına belirleyici olmayacaktır. Hakim, yaşanan olayların özelliklerine bağlı olarak ve çocuğun menfaatini göz önünde bulundurarak karar verir.

Boşanma davasında kusur derecesi boşanma davalarında çocukların velayetinin kimde kalacağının belirlenmesinde önemlidir. Fakat kusur derecesi tek başına belirleyici bir faktör değildir. Velayet belirlenirken her zaman çocuğun üstün yararı gözetilir. Bunun yanında çocukların görüşlerine başvurulması da mümkündür. Boşanma davalarındaki kusur dereceleri maddi ve manevi tazminat ve nafaka taleplerinde çok daha önemlidir. Konu ile alakalı aklınıza takılan tüm sorular için bizimle iletişime geçmeniz yeterli olacaktır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir