Kişisel İletişim Davası

Kişisel İletişim Davası

Kişisel iletişim ile ilgili haklarımız nelerdir? İletişim özgürlüğü, gizlilik hakkı, ifade özgürlüğü gibi temel haklarımız mevcuttur. Bu haklar iletişim yoluyla bilgi edinmek paylaşım yapmak ve ifade etmek için ve çok önemlidir. İletişimdeki haklarımızı tam anlamıyla bilmek günlük hayatımıza daha bilinçli ve özgür bir şekilde iletişim kurmamıza yardımcı olur.

İletişim bireyler arasındaki bilgi alışverişi sağlayan önemli bir unsurdur. İletişim hakkı, herkesin bilgiye ulaşması ve düşüncelerini özgür bir şekilde ifade etme hakkını içerir. İletişim ile alakalı haklarımız anayasa ve uluslararası sözleşmeler tarafından güvence altına alınan haklardır. Türkiye’de anayasanın 22 maddesi herkesin haber alma ve ifade etme özgürlüğüne sahip olduğunu belirtir.

Kişisel İletişim Haklarımız Nelerdir?

Kişisel iletişim haklarımız, bilgi edinme hakkı, gizlilik hakkı ve ifade özgürlüğü gibi haklardır. İletişim hakkımız karşılıklı olarak anlaşma ve saygı temelinde gerçekleşmesi gerekir. İletişim özgürlüğü, demokratik bir toplumun olmazsa olmazlarındandır. İletişimde, söz hakkı, dinleme ve yazma gibi beceriler önemlidir. Sözlü iletişim gerçekleştiğinde doğru ve anlaşılır bir dil kullanmak oldukça önemlidir. Yazılı iletişimde ise net ve düzgün bir şekilde ifade edilmelidir. İletişimde karşılıklı anlama dinleme ve empati kurma becerileri çok önemlidir. Başkalarının fikirlerine ve görüşlerine saygı duymak gerekir. İletişimde doğru dürüst şeffaf ve açıklık ilkesi benimsenmeli ve ona göre davranmalıdır.

İletişim Hakkı Nasıl Korunur?

İletişim hakkı Anayasa ve uluslararası sözleşmeler tarafından koruma altına alınan bir haktır. Devletler bireylerin iletişim hakkını güvence altına almakla sorumludur. Bu kapsamda, sansürün engellenmesi ifade özgürlüğünün korunması bireysel verilerin gizliliğinin sağlanması gibi önemli tedbirler alınmalıdır.

  • Yasalar ve düzenlemeler ile iletişim hakkının korunması sağlanır.
  • İnternet ve dijital iletişim alanında güvenlik önlemleri alınması gerekir.
  • İletişim özgürlüğüne saygı duyan bir toplumun olabilmesi için bu konuda eğitim yapılması önemlidir.

Kişisel Verileri Yayma Ele geçirme, Suçu ve Cezası Nedir?

Kişisel verileri ele geçirme, yaymak suçu ve cezasının olabilmesi için verme, yayma ve ele geçirme fiillerine ihtiyaç duyulur. Bu işi yapan kişi bu fiilleri icra etmek sureti ile suç işler. Seçimlik hareketli bir suç olması da bu suça özgü bir durumdur. Bir kimse elindeki bir şeyi diğerine gösterdiği ve sunduğu zaman vermiş olur. Bir şey bir kimse tarafından birden fazla kişiye sunulduğunda yayma eylemi gerçekleşmiş odur. Kişisel veri olarak isimlendirilen şey adli sicil kaydı, nüfus bilgileri, ikametgah adresi, mesleği, eğitimi, banka hesap bilgileri, telefon numarası, e-posta adresi, medeni hali, parmak izi, etnik kökeni, kan grubu, sağlık bilgileri, dini ve felsefi görüşü, siyasi görüşü gibi bilgilerin beraberinde gerçek bireyin tanınmasına yarayacak onu diğer bireylerden ayıran her türlü bilgi çeşididir.

Tüm bunların beraberinde bireysel verileri ele geçirme, yayma suçu şikayeti tabi suçlar kategorisinde yer almamaktadır. Suç soruşturulacağı zaman müştekinin şikayetine ihtiyaç duyulmaz. Savcılığın bu suçu soruşturması, herhangi bir şekilde öğrenmesi ile mümkün olur. Suç işlendiği tarihten itibaren başlayan dava zaman aşımı süresi de 8 sene olarak sınırlandırılmıştır. Bu sebeple 8 sene süre dolduğunda dava zaman aşımı süresi geçeceğinden savcılığın dava açması söz konusu değildir. Bireysel verilerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi halinde kullanıldıktan sonra imha edilmesi gerekir. Özel kanunlarda belirlenmiş olan bu surelerde yok edilmeyen bireysel veriler nedeniyle gerçekleşen suç ise kişisel verilerin yok edilmemesi suçudur.

Kişisel Verileri Hukuka Uygun Olmadan Ele Geçirmek Ya Da Yaymak

Kişisel verileri hukuka uygun olmayarak ele geçirmek ya da yaymak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 136. maddesince verileri hukuka aykırı olarak verme ya da ele geçirme başlığı altında suç olarak düzenlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kanunları maddesince 136’da düzenlenmiş olan suç; verme, ele geçirme ya da yayma olmak üzere üç farklı seçimlik hareketli incelenebilir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere seçimlilik hareketli bir suç olarak kabul edilmiştir Kanun koyucu, işbu suçu  şu şekilde düzenlemiştir; 5237 sayılı kanunun maddesince 136 kişisel verileri, hukuka uygun olmayarak bir başkasına sunan ele geçiren yayan kişi 2 seneden 4 seneye kadar hapis cezası ile cezalandırma ile karşı karşıya kalabilir. Suçun içeriğinin Ceza Muhakemesi kanununun 236 maddesinin 5 ve 6 fıkraları uyarınca kayda alınan görüntü ve beyanlar olması halinde verilecek ceza daha da artırılır.

Suçu meydana getiren ‘yayma ve verme’ hareketleri arasındaki ayrım şu şekilde açıklanabilir. Verinin bir başkasına ulaştırılması verme; verinin birden çok kişi ulaştırılması yayma hareketi kapsamında dikkate alınır. Ele geçirme hareketi ise veriler elinde olmayan, fakat verilere sahip olmak isteyen tarafından verilen ele geçirilmesini ifade eder.

Paylaşılması Suç Olan Kişisel Bilgiler Nelerdir?

Bir bireye ait olan verileri izinsiz bir şekilde elde etme yayma bir suçtur. Bu suçu işleyenler hukuka aykırı olarak bireysel verilerin başkalarına verilmesi, kişisel verilerin hukuka uygun olmayarak yayılması, kişisel verilerin ele geçirilmesi hareketlerinden Herhangi birini gerçekleştirildiğinde bu eylemi yapan kişi cezalandırılmalıdır. O suçun yargılanması için mağdur olan bireyin şikayet başvurusu yapmasına dahi gerek duyulmaz. Herhangi bir şekilde suçunu işlendiği tespit edildiğinde savcılık tarafından kendiliğinden soruşturulma başlatılır.

Kişisel veri kavramından kişinin yetkisiz  üçüncü bireylerin bilgisine sunmadığı istediğinde başka kişileri açıklayarak fakat sınırlı bir çevre ile paylaştığı kimlik bilgileri, adı soyadı doğum yeri ve tarihi, anne baba adı,  adliye sicil kaydı, yerleşim adresi, eğitim durumu, banka hesap bilgileri, mesleği, telefon numarası, elektronik posta adresi, parmak izi, medeni hali,  kan grubu, DNA’sı tükürük, saç, tırnak gibi biyolojik örnekleri cinsel ve ahlaki eğitimi, dini görüşü, etnik kökeni, siyasi felsefi ve sendika bağlantıları gibi bireyin kimliğini açığa çıkaran ya da belirlenebilir kılan kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayrı tutan ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir. Fakat herkes tarafından bilinen ya da kolaylıkla ulaştırabilen bilgiler yasal anlamda kişisel veri olarak değerlendirilmez. Bunun beraberinde kişinin fotoğraf video kaydı gibi özel görüntülerinin de ele geçirilmesi özel hayatın gizlediği suçunu da ortaya çıkartır.

İletişim Tespiti Nedir? İletişimin Dinlenmesi ve Kaydı Alınması Ne Demektir?

İletişimin tespiti belli bir telefon numarasının kimlerin ne zaman aradığı konuşmanın ne kadar süre ile  yapıldığı elektronik posta yoluyla kimlerle iletişim kuruldu hususlardan tespit edilmesidir. İletişimin tespiti ile iletişimin içeriğine müdahale etmeden iletişim araçlarının diğer iletişim araçları ile kurduğu iletişime ilişkin arama yer bilgisi ve kimlik bilgilerinin tespit edilmesine yönelik işlemlerden oluşmaktadır. İletişimin tespiti geçmişe yöneliktir. Bireyin geçmişte özgür iradesiyle yapıp bitirdiği iletişimine dair harici bilgilerinin tespitidir.  Yapılan iletişimin dinlenmesi ve kaydı alınması telli ya da telsiz telefonla ya da internet üzerinden gerçekleştirilen konuşmalardaki ses ve görüntülerin ya da elektronik posta yoluyla gerçekleştirilen iletişim dinlenmesi ve kayda alınmasıdır. İletişimin dinlenmesi geleceğe yöneliktir. Halen ve gelecekte yapılacak görüşmelerin dinlenme ve kayda alınmasıdır. Kişisel iletişim davası için Avukat Azize Yöreci  adresinden yardım alabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir