Vesayet Davası
Vesayet davası reşit olmamış küçüklerin ya da yasal hakları kısıtlı olan bireylerin haklarının korunmasını ve hukuken temsil edilmesini sağlayan bir hukuki davadır. Vesayet davasının temel maksadı kendi haklarını korumayacak durumda olan kişilerin çıkarlarını gözetmek ve onları hukuki işlemlerde temsil etmektir. Bazı yetişkin olan kişilerin ya da henüz velayet altında olmayan küçüklerin maddi ve kişisel tüm menfaatlerini korumak adına 4.721 sayılı Medeni Kanun tarafından düzenlenmiş olan bir hukuk kurumuna verilen isimdir. En çok yetişkin kişiler ve akıl sağlığı olmayan kimselerin ailelerinin başvuru yaptığı dava çeşididir.
Vesayet altına alınmak, kanuni bir zorluk nedeni ile olabileceği gibi bazı durumlarda da bireylerin kendisi de vesayet altına alınmasını mahkemeden talep edebilir. Vesayet altına alınan her bir kişiye bir vasi tayin edilir. Bu vasi, vesayet altına alınan küçük bireyler ve kısıtlı bireylerin mal varlığı ve bütün menfaatlerini koruyarak, bütün hukuki işlemleri onu temsil etme ile sorumlu kimsedir.
Vesayeti Gerekli Kılan Haller Nelerdir?
Medeni kanuna göre vesayeti gerekli kılan durumlar şu şekilde yer alır;
- Yaş küçüklüğü ve kısıtlama
- Kişinin kendi isteği ile vesayet altına alınma talebi
- Özgürlüğü bağlayıcı (hapis cezası) tutukluluk durumu
Yaş küçüklüğü: Velayet altında olmayan 18 yaşından küçük her çocuk vesayet altına alınır. Görevlerini icra ederken, vesayeti gerektiren böyle bir halin varlığını öğrenen nüfus memurları idari makamlar, noterler ve mahkemeler bu durumu hemen yetkili makamına iletmek zorundadırlar.
- Kısıtlama sebebiyle vesayet: akıl sağlığı ya da akıl zayıflığı nedeniyle işlerini yapamayan ya da korunması ve bakımı için kendisine devamlı yardım gereken veya başkalarının güvenliğini tehlikeye atan her ergin kısıtlanır.
Görevlerini icra eden memurlar Vesayet altına alınmayı gerekli kılan bu durumun varlığını öğrendikleri zaman idari mahkemeler noterler ve makamlara bu durumu hemen bildirme zorundadırlar.
- Alkol savurganlık veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yönetim, kötü yaşam tarzı,
Alkol, savurganlık ya da uyuşturucu madde bağımlılığı mal varlığının kötü yönetilmesi ve kötü yaşam tarzı nedeniyle kendisini ya da ailesine darlık ya da yoksulluğa düşürme tehlikesine neden olan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan veya başkalarının güvenliğini tehdit eden her yetişkin kısıtlanır.
- Özgürlüğünü bağlayıcı hapis cezası nedeni ile vesayet
Bir sene ya da daha uzun süreli özgürlüğü kısıtlayıcı bir cezaya mahkum olan her yetişkin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli olan ilgili makam, böyle bir suçlunun cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayetin makamına bildiri yapmakla sorumludur.
- Bireyin kendi isteği üzerine vesayet altına alınma durumu
Yaşlılık, sakatlık, deneyimsizlik ya da ağır hastalığı nedeniyle kendi işlerine gerektiği gibi devam edemediğini ispat eden her yetişkin kısıtlanmasını talep edebilir.
Vesayet Altında Olan Kişinin İkamet Adresini Değiştirme Durumu
Vesayet makamının bilgisi ve izni bulunmadıkça, vesayet altında olan bir birey ikamet adresinde değişiklik yapamaz. Bu ikamet adresini değişmesi ile beraber yetki, tamamen yeni vesayet dairelerine geçer. Bununla beraber kısıtlama durumu yeni yerleşim yerinde ilan edilir. Özellikle de cezaevinde olan hükümlü bireyin kısıtlı olması halinde ikamet yeri cezaevi olarak bilinir. Vesayet davası esnasında yetkili mahkemenin belirlenmesi ile beraber, hükümlü olan bireyin mahkemeden önce son kesin adresi temel alınır.
Vesayet Davası Ne Kadar Sürer?
Vesayet davasının süreci, usul kurallarının ve hukuki nedenlerin kanuna uygun olarak bir dilekçe sunarak dava açılması durumunda çok uzun süreçli bir dava çeşidi değildir. Bu sürece ilave olarak belirli haller ilave edildiğinde süre artık azalabilir duruma gelir.
Vesayet Davasının Maliyeti
Vesayet davası açılmasının belirli maliyetleri mevcuttur. Bu maliyetler içinde mahkeme harçları, vekalet ücreti (eğer bir avukat görevlendirilmiş ise) ve sağlık kurulu raporu ücreti yer alır. Vesayet davalarının maliyeti her sene güncellenerek değişir. Vesayet davalarının maliyeti davanın karmaşıklığına ve süresine göre de değişebilir.
Vesayet davası toplumda yer alan savunmasız kesimleri korumaya yönelik önemli bir hukuki mekanizmadır. Bu davanın önemi ve etkileri şu şekilde sıralanabilir;
- Kişisel hakların korunması ve mal varlığı yönetimi
- Suistimallerin önlenmesi ve toplumsal sorumluluk
- Yaşlı ve engelli hakları ve hukuki temsil
Vesayet davaları kişilerin hem kişisel hem de mali hakların korunmasını sağlar ve onların toplumda daha iyi temsil edilmelerine imkan sağlar. Fakat vesayet kararının, bireyin özgürlüğünü kısıtlayıcı niteliği göz önünde bulundurularak, bu sürecini dikkatli ve adil bir şekilde devam edilmesi büyük önem taşır.
Vasiliğin kaldırılma durumu
Vesayet ilişkisini oluşturacak en önemli hallerden biri velayet altında bulunmayan küçüğün durumudur. Bu durumda, gücünü velayetinin alınması ya da Ergin olması ile vasilik sona erer nokta velayet oluşturan bir diğer durum Hürriyet kısıtlayıcı sebeptir. Bu hallerde kişinin tutukluluk halinin sona ermesi ile Vesayet sona erer. Ayrıca ölüm ve gaiplik halinde de Vesayet sona a erer.
Bu haller haricinde vesayeti gerektiren halini ortadan kalkması durumunda mahkeme resmen ya da ilgililerin talebi üzerine vasiliği kaldırır. Kötü yaşam tarzı madde bağımlılığı gibi hallerin ortadan kalktığı durumlarda da kişinin vesayetini kaldırılmasını isteyebilmesi için en az bir seneden beri Bu nedenlerle bir şikayet olmamış olması gerekmektedir.
Vesayet akıl hastalığı ya da zayıflığı sebebiyle tesis edildiyse bu sebeplerin ortadan kalktığı resmi sağlık kuruluş raporu ile teyit edilirse Vesayet kaldırılır. Kişi kendi talebi ile vasi atanmasına sebebiyet verdiyse vasiliğin kaldırılması yine bu Vesayet sebebinin ortadan kalkmış olmasına bağlıdır.
Vesayet Makamının İzni Doğrultusunda Yapılacak Olan İşler
Vesayet makamı sulh hukuk mahkemesidir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından vasi olarak atanan kişi vesayet altındaki kişiyi hukuki işlemlerinde temsil edecek, bireysel ve mal varlığına ilişkin menfaatlerini koruyacaktır. Bu temsil ile yetki verilen vasi, vesayet altındaki bireye ilişkin hukuki işlemleri uygularken sınırsız inisiyatife sahip değildir. Kanun vasiyi sınırlamış vesayet altındaki bireyi her halükarda korumayı amaçlamıştır. Türk Medeni Kanunu Madde 462’de açıkça vasinin hangi hallerde hangi işlemleri yaparken vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinden izin alması gerektiğini açıkça belirtmiştir.
Bunlar:
- Taşınmaz malların üzerinde rehin işlemi kurulması
- Taşınmazlara ilişkin alım satım işlemleri
- Taşınmaza ilişkin uzun süreli kira sözleşmesi yapılması
- Taşınmaz üzerinde ani bir hak kurulması ve miras sözleşmeleri ya da mal rejimine ilişkin sözleşmeler
- Taşınır veya diğer hak ve değerlerin işletme ve yönetim işlerine ilişkin olağanüstü sayılacak işlemler niteliğinde alım satım rehin ve devir işlemleri
- Yapı işlerine ilişkin olan dışı olarak sayılacak işlemler ve herhangi bir ödünç alma ya da ödünç verme işlemi
- Acele durumlarda geçici önlemlerin alınması istisnai olmak koşulu ile dava açma, tahkim sulh olma ya kondardato işlemleri
- Vesayet altında olan bireyin eğitim kurumuna yerleştirilmesi ve vesayet altındaki kişinin birisi sağlık kurumuna yerleştirilmesi
- Vesayet altında olan bireyin bir sanat ya da meslek icra etmesi ve kişinin çıraklık yapması
- Vesayet altında olan bireyin yerleşim yerinde yapılacak değişiklikler.
- Her türlü hukuki işlemleriniz için Avukat Azize Yöreci adresine başvurabilirsiniz.