MİRAS DAVASI NASIL AÇILIR ?

Miras Davası Nasıl Açılır?

Miras davaları, Asli hukuk mahkemelerinin yetki alanına giren davalar arasındadır. Mirasın paylaşımında yaşanan anlaşmazlıkları çözüme ulaştırmak amacıyla açılır. Vefat eden bir kişinin geride bırakmış olduğu mal varlığı, para, taşınmaz mülkler, sanat eserleri gibi değerli varlıklar kanuna uygun olarak mirasçılar arasında pay edilir.

Miras Davası Süreci Nasıl İlerler?

Miras Davası süreci mirasçılar arasında yaşanan anlaşmazlıklar doğrultusunda farkı dava çeşitleri gündeme gelebilir.  Miras davalarını konu olan başlıca dava türleri şu şekilde yer alır;

  • Tapu iptal davası ve tenkis davası
  • Verasetin iptal davası ve istihkak davası
  • Taksim ve izale-i Şuyu davası
  • Miras Sözleşmesi’nin iptal davası

Türk Medeni Kanunu’nun 576 maddesi uyarınca miras davaları miras bırakanın son ikamet ettiği yerde olan mahkemede açılması gerekir.  Mirasın paylaştırılması, miras kalmış olan malların tasarruflarının iptali ya da tenkisi gibi tüm işlemler bu mahkemelerde devam ettirilir.

Miras Davalarının Açılma Süreci

Miras davası açmak için ilk öncelikle mirasçıların kendi aralarında anlaşmaları tavsiye edilir. Eğer mirasçılar bir anlaşması sağlayamazsa miras bırakanın son ikamet etmiş olduğu adrese bağlı yetkili mahkemeye başvurulabilir. Miras davası açılırken sürecin hızlı bir şekilde ilerleyebilmesi için mirasa ortak olan bireylerin tamamına tebligat yapılması gerekir. Mirasa dahil olan bireylerden bir tanesi ölmüş ise tebligat vefat edenin mirasçılarına yapılması gerekir. Özellikle aile içi miras davalarında tebligat sürece daha kısa olabileceğinden dava daha hızlı bir şekilde sonuçlanabilmektedir.

Miras Davası Süreci ve Tebligat Gönderimi

Miras Davası süreci davaya dahil olan bireylerin hepsine tebligat yapılması ile başlar. Bu süreç mirasçıların doğru adreslerinin teyiti ve tebligatların eksiksiz yapılması bakımından çok önemlidir. Miras davalarında tebligat yapılacak bireylerin tamamına ulaşılmaması halinde ya da ek tebligat gereksinimleri davanın süresini uzatabilmektedir. Ayrıca davanın açıldığı mahkemenin iş yoğunluğu fazla ise dava sürecini etkileyebilmektedir. Dava sürecinin çok hızlı bir şekilde ilerlemesi için alanında uzman olan bir avukattan destek almak bu süreçte faydalı olabilir.

Miras Davalarının Süresi Ne Kadardır?

Miras davaları vefat ya da mahkemenin gaiplik kararı sonrasında açılır. Mirasçıların anlaşmaya varmaması halinde bu davalar çok uzun süre devam edebilir. Davanın sürecini etkileyen başlıca faktörler mirasçılara yapılacak tebligatlar, mirasçıların ikamet adresi ve mahkemenin iş yoğunluğudur. Miras davalarının ne kadar süreceği değişkenlik gösterse de genel olarak bir ya da iki sene arasında sonuca ulaşılır. Fakat mirasçılar kendi aralarında anlaşmaya varırsa ve bir avukat aracılığı ile mal paylaşımı gerçekleştirilirse bu süre önemli ölçüde azalabilir.

Miras ve mülkiyet ile alakalı hukuki işlemler biraz karışık olabilir. Miras davalarının süreçlerini ve temel bilgilerini anlamak süreci daha hızlı ve daha az problemle yönetebilmek için önemlidir. Bu süreci dikkatli bir şekilde devam ettirmek ve profesyonel rehberlik almak olumlu sonuçlar elde etmek için oldukça yararlı olacaktır.

Miras Tespiti ve Taksimi

Mirasın pay  edebilmesi için ilk öncelikle miras kalan mal ya da mülklerin, bankadaki hesapların, paraların, borçların tespitinin yapılması gerekmektedir. Mirasın öncelikle belirlenmesi ve daha sonra mirasçıların aralarında anlaşma sağlanması halinde taksimi kısa ve hızlı bir şekilde  bitmektedir. Bunun için izlenmesi gereken yollar şu şekilde yer alır.

Terekenin tespiti Miras bırakanın malları ve borçları tespit etmek her zaman kolay ve mümkün olmayabilir. Bu durumda terekenin tespiti davası açılarak tüm resmi kurum kuruluşlarla yazışmalar gerçekleştirilir ve tereke tespit edilmiş olur.

Vergilerin ödenmesi özellikle taşınmaz olan malların mirasçılar üzerine geçirilmesi için veraset ve intikal vergisi başta olmak üzere, kayıtlarda yer alan diğer vergi ve harçlarında tahsilatı yapılması gerekir. Aksi halde intikal yapılmayacak ve miraslar üzerine yasal kayıt işlemi yapması mümkün olmayacaktır.

Miras paylaşımı Nasıl Yapılır?

Miras paylaşımı konusu yaşamımızın bazı dönemlerinde önemli bir yere sahip bir undur. Mirasın doğru bir şekilde ve eşit olarak paylaşımı en mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklardan kaçınmayı hem de mirasın verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar.

Miras paylaşımı esnasında zümre sistemi uygulanır. Buna göre birinci zümrede miras bırakanın alt soyu yer alır. 2. zümrede vefat edenin annesi ve babası vardır. 1 derecede hiçbir mirasçının olmaması durumunda 2. zümre  mirasçılar arasında dağıtın gerçekleştirilir. Üçüncü zümre mirasçılıkta ise büyük anne ve büyükbaba mirasçısı konumuna gelmektedir.  Burada 1 ve 2 derecede mirasçıların olmadığı zamanlarda 3. derece mirasçılar hak sahibi olmaktadır. Miras sahibinin kendinden önce ölen büyükanne ve büyükbabası varsa onların yerine alt  soy mirasçılar alır. Onun haricinde belirtmek gerekir ki eş herhangi bir herhangi bir mirasçısı değildir. Sağ olan eş hangi derecenin miras hakkı var ise o zümre ile birlikte mirasçı olur.

Mirastan Feragat Etmek Ne Demektir?

Mirastan feragat etmek mirastan vazgeçme anlamı taşır. Mirastan feragat etmek miras bırakan kişi ile mirasçı arasında yapılacak bir sözleşme ile mümkün hale gelebilir. Bu sözleşmenin adı da mirastan feragat sözleşmesidir. Bu sözleşme ile miras bırakanın ölümü gerçekleşmesi durumunda mirasçının bir hak talep etmemesi amaçlanır. Mirasçı belli bir hak alarak da bu sözleşmeyi imzalayabilir hiçbir hak iddia etmeden de bu sözleşmeyi imzalama durumu vardır. Mirastan feragat eden birey Türk Medeni kanunun 528 maddesi uyarınca mirasçılık sıfatını kaybetmiş olur.

Reddi Miras Nedir ve Reddi Miras Nasıl Yapılır?

Mirasçıların mirastan kalan alacakları ve borçların tamamını reddetmesine ve reddi miras denir. Miras bırakan öldükten sonra miras kendiliğinden mirasçılara geçecektir. Miras bırakanın mal varlığının beraberinde borçları da mirasçılarına kalacaktır. Miras bırakan bireyin ölümünün ardından yasal mirasçılar veya atanmış mirasçılar mirası kabul etme ya da reddetme hakkına sahiptir.

Yasal mirasçılar veya atanmış olan mirasçılar mirası reddetme talebi için 3 aylık süre içinde sulh hukuk mahkemelerine yazılı olarak ya da sözlü beyanlarını sunarak reddi mirası yapabilirler. Mahkemeden reddi miras ile alakalı belge alabilirler. Mirasçıların mirası reddetmesi için geçerli süre 3 aydır. Bu süre içinde miras mirasçılar tarafından reddedilmez ise reddi miras yapılamaz. 3 aylık zaman aşımının süresi miras bırakanın ölümü ile başlamış olur. Mirasçılar bu süre içerisinde başvuru yapmamaları halinde mirasla beraber borçları da kabul etmiş sayılırlar.  Mirasçılar reddi miras yaparak mirası tamamen reddetmiş sayılır. Miras, mirasçılar tarafından kabul edilmediği için istisnalar haricinde miras bırakanın ne borçları ne de malları mirasçılara kalmaz.

Miras Davalarında Avukat Ücreti Ne Kadardır?

Vekalet ücretleri Türkiye baroları Birliği tarafından her sene en alt sınır olarak güncellenir. Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca düzenleme yapılır. Dolayısıyla davaya bakacak olan avukatın vekalet ücreti tarife de belirtilen ücretlerin altında olmaz. Her hukuki işlemin içeriği birbirinden farklıdır. Bu nedenle belirlenecek olan fiyata etki eden pek çok faktör yer alır. Bu faktörler alınacak davanın kapsamı, işlerin çeşitliliği sürecin kısa ya da uzun olması ve davanın karmaşıklığı gibi hususlar çerçevesinde durum değerlendirilerek ücretlendirme yapılır. Her türlü hukuki yardım https://avukatazizeyoreci.com adresinden  alabilirsiniz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir